18 Ekim 2013 Cuma

Yağmurda Kahve Olacak Be!

Bu sabah farklı uyandık, biten yazın keyfine sürerek uyandık ama lekelenen camlar bize illalah dedirtti. Sıcak ve kalın yorganınımın altından çıktım ve pencerenin önüne çekildim. Bizde pencere manzara gösterir ! Diğer  pencerelerimiz bereketsidir ; Silmem bile be! Salondaki koltukta başka bir keyif, başka bir özenle oturma keyfi.. Balkonda yağmurda ıslanmış çiçeklerim, paspasım içeri sokup etrafın çamur olmasını bekledim dicem... Televizyonda koca karı dizileri başlamış.. Reklamlarda, oturma odasında asılı olan resimlere bakıyorumda ; Gerçeklikten ne kadar uzaklar öyle? Hiç güzel çiçek kaldı mı bu devirde? Saksıya konan çiçekler za zor idare ediyorken ağaçların yaprakları da elveda diyordu bize.. Sonbharın klasik resimleri ; Mektep derhanelerin en arka tarafındaki yaz,kış,sonbahar,ilkbahar diye dizilir. Yaz en güzeli gelir; Gözümüz boyanır. Reklamlar başladığında tekrar kitleniriz televizyona, eski sıcak sohbetlerden ırak.

Kapı çaldımı? Keyfim bozulur. Bazen aklımdan açmamakta geçer ha :) Mecburen açarız ve karşında en iyi dostun.. Ayşe, Mehtap, Perihan, Mehmet, Ozan, Oğulcan ... Karşılıklı otururken dostunla açık kalır ki televizyon konuşcak bişey bulamadığında sarasın televizyona. Kahve kurabiye der gibi açar gözlerini dostun. Mutfağa gidip üst dolaplardan en gereklisini açarsın ve kahve kutusu... O an ki üzüntü ; kahve kavanozu bomboşmuş. Bir kola, kek koyup içeri geçersin, sorusunu sormadan söylersin ne odluğunu..

O gider gitmez, markete koşmalısın :) Market uzaksa bir komuşu ; Yeterki yağmurda kahve olsun be ! 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder